Esmaül Hüsna

 

29

El-Hakem
Hüküm veren, son kararı veren


Cenab-ı Hak Buyuruyor:

"Allah size Kitab'ı açık açık indirmişken O'ndan başka bir hakem mi isteyeyim?" Enam, 114

"Allah aranızda hükmedinceye kadar bekleyin. O hakimlerin en iyisidir." Araf, 87

"Kullarının ayrılığa düştükleri şeyler hakkında aralarında Sen hükmedeceksin." Zümer, 46

Allah'ın bu ismi, bütün üstün sıfatları ve güzel isimleri içine almaktadır. Çünkü işitmeyen, görmeyen ve haberi olmayan birinin Hakem olması mümkün değildir. O, bu dünyada ve ahirette açık ve gizli olarak kulları arasında hüküm verendir. Verdiği emirlerin, koyduğu yasaların, icra ettiği hükümlerin, varlıklar üzerinde sözlü vefiili olarak uyguladığı kararların hepsi O'nun gerçek hakim olduğunu göstermektedir.

Hakem ismi, O'nun zati sıfatlarındadır. Hüküm verme yetkisi sadece Allah'a aittir. Hükmü elinde tutan, iyiyi kötüden ayırdeden ve verdiği hükmü kimsenin bozamayacağı yegane merci O'dur. Kimseye zerre miktarı kadar haksızlık yapmaz. Kimseye günahından fazla ceza vermez. Allah'ın hükmüne karşı, hükmüne müracaat edilebilecek hiçbir hakem tasavvur olunamayacağı gibi, ilâhî hükmü anlamak ve tebliğ etmek için de diğer âyetlerin, mucizelerin delaleti, icazı, kitabın mucizesi kadar kuvvetli, açık ve tafsilatlı değildir. Kul hüküm yetkisinin yalnız Allah'a ait olduğuna inanmadıkça iman etmiş sayılmaz.

Her müslüman, Allah'tan başka Hakim ve Hakem olmadığını, O'nun bütün fiillerinin dava ve hüküm; bütün sözlerinin hikmet ve vasiyetler olduğunu, peygamberlerin hikmet kaynağı ve hikmet ehli kimseler olduğunu, Allah'ın yalnız onlara hüküm verme yetkisi verdiğini, peygamberlerin dışında herkesin onlara uyması gerektiğini bilmelidir.

Her müslüman, Allah'ın hükümleriyle hükmeden bir mahkemeye çağırıldığı zaman bu çağrıya cevap vermek ve aleyhinde bir hüküm çıkması halinde buna uymak zorundadır. aksi halde zulmedenlerden olur.

Hakim ve yöneticiler, Allah'ın çizdiği sınırların dışına çıkmamalı ve koyduğu yasaları çiğnememelidir. İnsanlar arasında adil davranmalı, kimseye ayrıcalık tanımamalıdır. Aleyhlerinde bile olsa doğruluktan ayrılmamalı ve hak ile hüküm vermelidirler.