dindersioyun.com

 

1. Allah'ın (c.c.) Elçileri: Peygamberler


Nübüvvet, kelime olarak haber verme anlamındadır. Terim olarak peygamberlik, nebilik, elçilik, risalet anlamlarına gelir. Allah'ın (c.c.)* gönderdiği vahiyleri, emir ve yasakları alıp insanlara dinin gerçeklerini duyurma; söz, tutum ve davranışlarıyla açıklama makamı olan peygamberlik vazifesidir.
Risalet, kelime olarak gönderilen elçi demektir. Terim olarak peygamberlik, nebilik, elçilik anlamlarına gelir. Allah'ın (c.c.) emir ve yasaklarını insanlara bildirmekle görevli olan peygamberlerin Allah (c.c.) ile insanlar arasındaki elçilik vazifesidir.
Kur’an-ı Kerim’de “peygamber ”in karşılığı olarak “nebi” ve “resul” sözcükleri kullanılmıştır. Peygamberlerin ilettiği mesajlar, Allah’ın emirleri, yasakları ve öğütlerinden oluşur. Bunlara ve bunların peygambere gönderilmesine vahiy denir.
Allah, insanları hiçbir zaman yalnız ve başıboş bırakmamış, tarih boyunca birçok peygamber
göndererek onlara doğru yolu göstermiştir. Kur’an-ı Kerim’de tüm peygamberlerin sayısı ve adları belirtilmemiştir. Peygamberlerden bazılarının isim ve kıssalarına Kur ’an-ı Kerim’de yer vermiştir. Kur ’an-ı Kerim’de kıssası (hayat öyküsü) aktarılan her peygamberin, bütün insanlar için örnek
oluşturabilecek davranışları vardır.

Kur'an-ı Kerim'de Adı Geçen Peygamberler;
Âdem (a.s.) Yahya (a.s.) İsa (a.s.) İdris (a.s.) Nuh (a.s.) Hud (a.s.) Salih (a.s.) Lut (a.s.) İlyas (a.s.) Elyesa (a.s.) Zekeriya (a.s.) İbrahim (a.s.) İsmail (a.s.) İshak (a.s.) Yakub (a.s.) Süleyman (a.s.) Eyüp (a.s.) Zülkifl (a.s.) Yunus (a.s.) Yusuf (a.s.) Şuayb (a.s.) Harun (a.s.) Musa (a.s.) Davud (a.s.) Muhammed (s.a.v.)

2. Peygamberlerin Özellikleri ve Görevleri

       Yüce Allah’ın seçtiği elçiler; dürüst ve güvenilir kişilikleriyle, sorumlu ve adaletli tutumlarıyla örnek
insanlardır. Peygamberlerin en önemli özelliklerinden biri doğru ve dürüst olmalarıdır. Bütün
peygamberler güvenilir ve dürüst insanlardır. Onlar, sözleri ve davranışlarıyla bunu ortaya koymuşlardır.
Peygamberler, her türlü kötü davranışlardan korunmuş ve kaçınmışlardır. Eğer böyle olmasalardı
insanların onları dinlemesi, güvenilir bulması ve onlara inanması mümkün olmazdı. Peygamberler,
Yüce Allah’tan aldıkları mesajları doğru anlamış ve insanlara olduğu gibi bildirmişlerdir.
Bütün peygamberlerde bulunan sıfatlar şunlardır:
1. Fetanet : Akıllı ve zeki olmak
2. İsmet : Günah işlemekten korunmuş olmak
3. Tebliğ : Allah’tan aldığı mesajları olduğu gibi insanlara bildirmek.
4. Emanet : Güvenilir olmak
5. Sıdk : Doğru olmak

Aklınızda kalsın:
'FİTES' sözcüğünün baş harfleri peygamberlerin sıfatlarının baş harflerinin şifresidir.


Doğru Olmak (Sıdk)

Peygamberler doğru sözlü insanlardır. Eğer bir insan doğru sözlü olmaz ise diğer insanlar onun getirdiği haberlere inanmazlar. Bu sebeple peygamberler asla yalan söylememişlerdir. Kur'an-ı Kerim'de doğru olmanın önemiyle ilgili olarak şöyle buyrulmaktadır: "Öyle ise emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Beraberindeki tövbe edenler de dosdoğru olsunlar. Hak ve adalet ölçülerini aşmayın. Şüphesiz O, yaptıklarınızı hakkıyla görür."(Hûd Suresi, 112. ayet.)

Güvenilir Olmak (Emanet)

Peygamberlerin en önemli özelliklerinden birisi olan emanet, güvenilir olmak demektir. Peygamberler her zaman ve her yerde güvenilir olup kutsal görevlerini yerine getirirken emanete uygun davranmışlardır. Hem insanların emanetlerini hem de Allah'ın (c.c.) emaneti olan mesajları hakkıyla korumuşlar ve insanlara ulaştırmışlardır. Peygamberlere inanmayanlar dahi onların güvenilir insan olduklarını kabul etmişlerdir. Bir ayette Allah (c.c.), peygamberlerin güvenilirliği ile ilgili şöyle buyurmaktadır: "Bir peygambere, emanete hıyanet yaraşmaz. Kim emanete hıyanet ederse, kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin günahı boynuna asılı olarak gelir. Sonra herkese (asla haksızlığa uğratılmaksızın) kazandığı tastamam verilir."(Âl-i İmrân Suresi, 161. ayet.)

Akıllı ve Zeki Olmak (Fetanet)

Peygamberlik görevi, Yüce Allah tarafından verilmiş zor ve sorumluluk isteyen bir görevdir. Bu görevi yerine getirecek olan peygamberlerin insanları ikna etmeleri için akıllı ve zeki olmaları gerekir. Akıllı ve zeki olan peygamberler, Allah'tan (c.c.) aldıkları mesajları anlamış ve insanlara en güzel şekilde anlatmışlardır. Peygamberler, kendilerine sorulan sorulara zekice cevap vermişler ve getirdikleri çözümler ile insanların doğru yolu bulmalarına yardımcı olmuşlardır.

Günah İşlemekten Korunmuş Olmak (İsmet)

Günahsızlık, temizlik, korunmuşluk anlamlarına gelen ismet; Yüce Allah'ın, peygamberlerini gizli ve açık her türlü günahtan koruması demektir. Peygamberlerin küçük hataları dahi Yüce Allah'ın uyarmasıyla hemen düzeltilmiştir. Peygamberler de bizim gibi bir insandır. İnsanlara örnek olama sorumluluğunu taşıyan peygamberler bu konuda çok büyük dikkatli davranmışlar, hatalardan ve günahlardan korunabilmek için Allah'tan (c.c.) daima yardım istemişlerdir.

Allah'tan (c.c.) Aldığı Mesajları Olduğu Gibi İnsanlara Bildirmek (Tebliğ)

Tebliğ; ulaştırma, duyurma anlamlarına gelir. Terim olarak ise peygamberlerin Allah'tan (c.c.) aldıkları vahyi eksiksiz olarak insanlara duyurmasıdır. Yüce Allah, peygamberlerin asıl görevinin tebliğ olduğunu Kur'an-ı Kerim'de bizlere şöyle bildirmektedir: "Peygamberin üzerine düşen ancak tebliğdir. Allah, sizin açıkladığınızı da, gizlediğinizi de bilir."(Mâide suresi, 99. ayet.)

3. Peygamberler İnsanlar İçin En Güzel Örnektir

Kur'an-ı Kerim'de peygamberlerin hayatlarından örnekler verilir. Yüce Allah bu örneklerle bizlere iyi insan olmamız için yol gösterir. Her peygamberin bütün kişiliğiyle örnek bir şahsiyet olmasının yanı sıra Kur'an-ı Kerim'de öne çıkartılan üstün bir özelliği vardır. Örneğin Hz. Eyüp (a.s.) sabrı ile tanınmış bir peygamberdir. Onun hayatını öğrendiğimizde sabırlı olmanın önemini de fark ederiz. Hz. İbrahim (a.s.) Allah'a (c.c.) teslimiyeti ve tevhid mücadelesi ile ön plana çıkmış bir peygamberdi. Ayrıca Hz. İbrahim'dan (a.s.) çevremizdeki mükemmel düzeni inceleyerek Allah'ın (c.c.) varlığına ve birliğine nasıl ulaşacağımızı öğreniriz. Hz. Yusuf (a.s.) ise iffeti ve güzel ahlakıyla bizlere örnek olmuştur. Kötülüğe iyilikle karşılık vermeyi ve affedebilmeyi ondan öğreniriz.

4. Vahiy ve Vahyin Gönderiliş Amacı

Vahiy sözlükte; gizli konuşma, gizli ve süratli olarak bildirme, gönderme, işaret gibi anlamlara gelir. Terim anlamı ise; Peygamberler aracılığıyla insanlara, hayatın hangi ilkelere göre yönlendirilmesi ve nelere uyup nelerden sakınılması gerektiğini bildiren ilahî bilgi ve bu bilginin gönderiliş tarzıdır.
      Allah; insanların, dünyada ve ahirette huzurlu ve mutlu yaşamalarını sağlamak amacıyla peygamberler aracılığıyla vahiy göndermiştir. Yüce Allah, insanlar yanlış inançlara yönelmesinler diye
vahiy göndermiştir. İlahî kitaplar, ahlaklı ve erdemli yaşamanın ilkeleri üzerinde durur. İnsanlar
arasında dinle ilgili görüş ayrılıkları, ilahî kitaplar sayesinde çözüme kavuşmuştur.

5. İlahi Kitaplar

      İlahî kitaplar, Allah’ın peygamberlere vahyettiği kitaplardır. İlahî kitaplarda; doğru, iyi, yararlı ve
güzel davranışların neler olduğu yazılıdır. Onların içinde ilahî buyruklar, öğütler ve haramlar bildirilmiştir. Bu kitaplar kişinin kendisine, ailesine ve topluma karşı sorumluluklarını içermektedir.
Dört ilahî kitap vardır. Bunlardan
Tevrat Hz. Musa ’ya,
Zebur Hz. Davut’a,
İncil Hz. İsa’ya,
Kur’an-ı Kerim de Hz. Muhammed’e indirilmiştir.

Tevrat; Hz. Musa'ya (a.s.) gönderilen ilahî kitabın adıdır. Dili İbranicedir. Yüce Allah: "Şüphesiz Tevrat'ı biz indirdik. İçinde bir hidayet, bir nur vardır… "(Mâide Suresi, 44. ayet.) buyurarak Tevrat'ın ilahi bir kitap olduğunu bizlere bildirmiştir.

Zebur; Yüce Allah'ın Hz. Davud'a (a.s.) gönderdiği kitabın adıdır. Kur'an'da bu konuda şöyle buyrulmuştur: "… Davud'a da Zebur'u verdik."(Nisâ Suresi, 163. ayet.) Zebur, Tevrat'tan sonra gönderilmiştir.

İncil; Yüce Allah tarafından Hz. İsa'ya (a.s.) verilmiştir. Allah (c.c.): "... Onların arkasından da Meryem oğlu Îsâ'yı gönderdik, ona İncil'i verdik ve kendisine uyanların kalplerine şefkat ve merhamet duygusu koyduk..."(Hadîd Suresi, 27. ayet.) buyurarak İncil'in ilahi kitap olduğunu bildirmiştir.

Kur'an-ı Kerim dışındaki diğer ilahi kitapların asılları tahrif edilmiş ve bu kitaplar günümüze aslıyla ulaşamamıştır.

Kur'an-ı Kerim; Yüce Allah'ın gönderdiği ilahî kitapların sonuncusudur. Son peygamber Hz. Muhammed'e (s.a.v.) Arapça olarak indirilmiştir. Ayette şöyle buyrulur: "Anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik."(Yûsuf suresi, 2. ayet.)

Kur'an-ı Kerim'de; inanç, ibadet, ahlak ve muamelat (sosyal ilişkiler) konularında bilgi verilir. Peygamberlerin hayatlarından örneklerin yer aldığı kıssalar anlatılır. Doğru ve yanlış davranışlar bildirilir, ahiretten haber verilir. Kur'an, Allah (c.c.) tarafından korunmuş ve günümüze kadar değişikliğe uğramadan gelmiştir.

Diğer taraftan Hz. Âdem’e 10, Hz. Şit’e 50, Hz. İdris’e 30 ve Hz. İbrahim’e ise 10 sayfa verilmiştir. Allah tarafından gönderilen bütün bu vahiyler arasında öz itibarıyla bir fark yoktur.

6. Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Âdem (a.s.)

Yüce Allah, ilk olarak insanoğlunun atası olan Hz. Âdem'i (a.s.) sonra da onun soyundan gelen bizleri yarattı. Hz. Muhammed (s.a.v.) bu konuda "İnsanlar Âdem'in çocuklarıdır, Âdem ise topraktan yaratılmıştır."( Tirmizî, Menâkıb, 74.) buyurarak tüm insanların Hz. Âdem'in (a.s.) çocukları olduğunu ifade etti.
Yüce Allah, Hz. Âdem'in (a.s.) yaratılış hikâyesini Kur'an-ı Kerim'de bize şöyle anlatmaktadır: "Hani, Rabbin meleklere, 'Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım.' demişti. Onlar, 'Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamt ederek daima seni tesbih ve takdis ediyoruz.' demişler. Allah da, 'Ben sizin bilmediğinizi bilirim.' demişti. Allah, Âdem'e bütün varlıkların isimlerini öğ- retti. Sonra onları meleklere göstererek, 'Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi bana bunların isimlerini bildirin.' dedi. Melekler, 'Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız. Senin bize öğrettiklerinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz her şeyi hakkıyla bilen, her şeyi hikmetle yapan sensin.' dediler. Allah, şöyle dedi: 'Ey Âdem! Onlara bunların isimlerini söyle.' Âdem, meleklere onların isimlerini bildirince Allah, 'Size, göklerin ve yerin gaybını şüphesiz ki ben bilirim, yine açığa vurduklarınızı da, gizli tuttuklarınızı da ben bilirim demedim mi?' dedi. Hani meleklere, 'Âdem için saygı ile eğilin!' demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişler, İblis (bundan) kaçınmış, büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu."(Bakara suresi, 30-34. ayetler.)
Hz. Âdem (a.s.) ve diğer tüm peygamberler Allah'ın (c.c.) yolunu tanıtmışlar ve o yoldan ayrılmamaları konusunda insanları uyarmıştır. Allah'tan (c.c.) aldıkları vahyi insanlara iletmiş ve örnek olmuşlardır. Dünya'da ve ahirette insanlar mutlu olsunlar diye çalışmışlardır. Bizler de peygamberlerin gösterdiği doğru yoldan giderek ve Kur'an-ı Kerim'de bize bildirilen emirlere uyarak hem dünyada hem de ahirette mutlu olur, huzura kavuşuruz.

7. Bir Dua Tanıyorum: Kunut Duaları ve Anlamları

Kunut sözlükte; ibadet, boyun eğme, itaat, saygı, huşu, dua etme gibi anlamlara gelir. Zor durumda kalan kulun, derdini dua ederek Yüce Allah'a açması ve O'ndan yardım dilemesidir. Kunut duaları, yatsı namazının ardından kılınan vitr namazının son rekâtında tekbir alındıktan sonra okunur. Bu dualar Hz. Peygamberden öğrendiğimiz dualardandır.

1. DUA
Okunuşu

Allâhümme innâ nesteînüke
ve nestağfirüke ve nestehdîke.
Ve nü'minü bike ve netûbü ileyke.
Ve netevekkelü aleyke
ve nüsnî aleykel-hayra küllehû neşkürüke
ve lâ nekfürük
ve nahleu ve netrükü men yefcürük.
Anlamı
Allahım! Sen'den yardım isteriz, günahlarımızı
bağışlamanı isteriz, razı olduğun şeylere hidayet etmeni
isteriz. Sana inanırız, Sana tövbe ederiz. Sana güveniriz.
Bize verdiğin bütün nimetleri bilerek, Sen'i hayır ile överiz.
Sana şükrederiz. Hiçbir nimetini inkâr etmez ve onları
başkasından bilmeyiz. Nimetlerini inkâr eden ve Sana karşı geleni bırakırız.

2. DUA
Okunuşu

Allâhümme iyyâke na'büdü
ve leke nüsallî ve nescüdü
ve ileyke nes'â ve nahfidü
nercû rahmeteke
ve nahşâ azâbeke
inne azâbeke bilküffâri mülhıg.
Anlamı
Allah'ım ! Biz yalnız Sana kulluk ederiz.
Namazı yalnız Sen'in için kılarız, ancak Sana secde ederiz.
Yalnız Sana koşar ve Sana yaklaştıracak şeyleri kazanmaya
çalışırız. Rahmetinin devamını ve çoğalmasını dileriz.
Azabından korkarız, şüphesiz Sen'in azabın kâfirlere ve inançsızlara ulaşır.