dindersioyun.com
Dini Terimler Sözlüğü

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

U

ubudiyet

1. Kulluk, itaat, boyun eğme, ibadet etme, aşırı bağlılık.

2. Allah’ın rızasını elde edebilmek için emirlerini içtenlikle yerine getirip yasaklarından kaçınma.

“Oysa onlar, doğruya yönelerek dini yalnızca Allah’a özgü kılarak ona ubudiyet etmek, namaz kılmak ve zekât vermekle emrolunmuşlardı. Dosdoğru olan din de budur.”

Kur’an-ı Kerim 98/5

3. İnsanın, her an Allah’ın varlığı ve birliği bilinciyle hareket ederek onun belirlemiş olduğu helal haram sınırlarına uyması ve ibadetlerini Allah’ı görüyormuşçasına bir anlayış içerisinde yerine getirmesi.

“Ubudiyeti yalnızca Allah’a özgü kılıp ona hiçbir şeyi ortak koşmamak, Allah’ın kulları üzerindeki hakkıdır.”

Hadis-i Şerif



ucb

1. Kendini beğenme, üstün görme, şımarma.

2. Başkalarının yaratılış biçimini, fikrini, davranışlarını ve düşüncelerini sebepsiz yere beğenmeyip onları küçük görme, yalnızca kendini beğenme.

3. Kişinin elinde bulunan şeylerin yaratıcısı ve maliki olarak Allah’ı görmeyip elde ettiği nimetlerin sahibi olarak yalnızca kendini görmesi, elindekilerle başkalarına karşı büyüklük taslayıp övünmesi.



uhrevi

1. Ahirete ait, öbür dünya ile ilgili, manevi, ruhani.

Hür ve engin vatanın hem gece, hem gündüzüne,

Uhrevi bir kapı açmış buradan gökyüzüne,

Tâ ki geçsin ezeli rahmete ruh orduları…

Yahya Kemal Beyatlı

2. Hesap, berzah, sırat, mizan, cennet, cehennem gibi ahiret ile ilgili şeyler.



Uhut Savaşı

Hicretin üçüncü yılında (M. 625) Müslümanlar ile Mekkeli müşrikler arasında Uhut Dağı çevresinde yapılan savaş.

Medineli Müslümanlarla Mekkeli müşrikler arasında hicretin üçüncü yılında meydana gelen ve adına “Uhut Harbi” denen savaş, Uhut Dağının eteklerinde gerçekleşmiştir. Bedir’de yenilgiye uğrayan Mekkeli müşrikler, bunun intikamını almak için Medineli Yahudilerin de desteğini alarak Müslümanların üzerine yürümeyi planlamışlardır. Bu savaşta müşriklerin sayısı üç bin, Müslümanlar ise bin kişidir. Yolda üç yüz münafığın ordudan ayrılmasıyla Müslümanların sayısı yedi yüze düşmüştür. Savaşın başlangıcında Müslümanlar üstün durumdayken Hz. Peygamber’in yerleştirdiği ve asla yerlerinden ayrılmamaları emrini verdiği Abdullah b. Cübeyr’in komutasındaki elli kişilik okçu süvari birliğinin yerlerinden ayrılmaları ile savaş Müslümanların aleyhine dönmüştür. Bu savaşta Hz. Muhammed’in dudağı yaralanmış ve dişi kırılmıştır. Yetmiş Müslüman şehit olmuş ve yirmi müşrik öldürülmüştür. Uhut Savaşı’nda Hz. Peygamber’in amcası Hz. Hamza da şehit olmuştur.



ukubat

1. Günahkârlara ahirette verilecek olan ilahî cezalar.

2. İslam fıkhında dinin koymuş olduğu emir ve yasaklara veya Müslüman yöneticilerin Kur’an-ı Kerim ve sünnet çerçevesinde çıkardıkları kanunlara uymayanlara verilecek olan cezalar, hukuki yaptırımlar.

“Elinizden geldiği kadar Müslümanlardan cezaları kaldırınız. Eğer (zanlının suçsuzluğuna ait) bir yol bulursanız serbest bırakınız. Yöneticilerin, suçluları af konusunda hata etmesi, onlara verecekleri ukubatta hata etmelerinden daha hayırlıdır.”

Hadis-i Şerif



uluhiyet

İlahlık, tanrılık, ibadet edilen varlık, mabut.

İslam dinine göre uluhiyet makamı, sadece Allah’a aittir. Yaratma ve emretmenin yalnızca Allah’a özgü olduğunu (Kur’an-ı Kerim 7/54) bildiren ayet, yaratma ile emretmenin arasını ayırmanın kişiyi şirke düşürdüğünü söyler. Mekke müşrikleri, uluhiyet konusunda yaratmayı Allah’a özgü kılıp onu hayatlarına karıştırmayıp hayatlarının anlamlandırılmasını tutkularına, krallara, şeytana ve putlara bıraktıkları için sık sık uyarılmışlardır. İslam dini, insanlara uluhiyetin herhangi bir varlıkla paylaşılamayacağını haber vererek onları tevhit inancında kararlı olmaya davet etmiştir.



ulülazim

Peygamberlik görevini yerine getirirken her türlü belaya karşı göğüs gerip kararlı davranan ve inkârcılara karşı vermiş oldukları mücadelelerinin ve sabırlarının büyüklüğünden dolayı Kur’an-ı Kerim’de övülen beş büyük peygamber.

İslam bilginlerine göre ulülazim peygamberler şunlardır: Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed.

“O hâlde (Ey Muhammed! Ulülazim peygamberlerin sabrettikleri gibi sen de sabret.”

Kur’an-ı Kerim 45/38



ulülemir

1. Emir, yetki ve buyruk sahibi.

2. Tarihte, Müslümanların seçimle iş başına getirdiği, halk arasında adaletle hüküm veren, toplumuyla sık sık istişare eden ve yetkileri Kur'an-ı Kerim ve sünnetle sınırlı Müslüman yönetici, idareci.

“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, peygambere de itaat edin ve sizden olan ulülemre de (itaat edin.) Herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz –Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız- (anlaşmazlığın çözümü için) Allah(ın kitabı Kur’an)a ve Resulü(sünneti)ne başvurun. Bu, sizin için sonuç itibariyle daha hayırlı ve daha güzeldir.”

Kur’an-ı Kerim 4/59

3. Müslümanların her türlü sorunlarını Kur’an-ı Kerim ve sünnete dayanarak çözebilme birikim ve donanımına sahip İslam bilgini; müçtehit âlim.

“Onlara(münafıklara), güven veya korkuyla ilgili bir haber gelse hemen onu yayarlar. Hâlbuki, o haberi Resule ve kendilerinden olan ululemre götürselerdi, gelen haberden sonuç çıkarmaya gücü yetenler (haberin iç yüzünü) bilirlerdi.”

Kur’an-ı Kerim 4/83

4. Savaşlarda askerlerin emir komutasını elinde tutan Müslüman komutanlar.



umre

Hac mevsiminin dışında, ihramlı olarak Kâbe’yi tavaf edip Safa ile Merve arasında say yaptıktan sonra tıraş olmak suretiyle ihramdan çıkarak yapılan ibadet; Kâbe ziyareti.

Hz. Peygamber umre yapmayı teşvik etmiştir. Umrede; Arafat’ta vakfe yapmak, kurban kesmek ve şeytan taşlamak söz konusu değildir.

“Umre yapmak diğer bir umreye kadar arada işlenen günahların bağışlanmasına sebep olur. Kabul olmuş haccın karşılığı ise cennettir.”

Hadis-i Şerif



uzlet

1. Ayrılma, yalnızlık, halkın arasına karışmama, bir köşeye çekilme, inziva.

2. Halkın arasında olmasına rağmen kalben Allah ile birlikte olma, gönlünü Allah’a verme.

3. İnsanın kendini geliştirmek amacıyla günahlardan ve günaha sebep olan davranışlardan kaçınması; başkalarının kötü davranışlarından etkilenmemek için toplumdan uzaklaşma, yalnızlığı tercih etme.



Uzza

Mekke ile Taif arasında Nahle Vadisi’nde bulunan Kureyş ve bazı Arap kabilelerinin İslam’dan önce tapındıkları ünlü putlardan biri.