dindersioyun.com
Dini Terimler Sözlüğü

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

L



Lafzatullah

bk. Lafzayicelal.



Lafzayicelal

1. Allah.

Biri hattın; biri mermerin, tuncun

Kurşunun sırrını aramış, bulmuş;

Yesârî elinde “Lafzayicelal”

Sinan’da kubbeyle minare olmuş.

Arif Nihat Asya

2. Yücelik ve ululuğunu belirtmek amacıyla yalnızca “Allah” ismi için kullanılan bir saygı ifadesi.

Esmayıhüsnasının hepsinin anlamı Allah Lafzayicelalinin içinde vardır. Bu ismin çoğul kullanımı yoktur. Kur'an-ı Kerim’de 2697 kez geçer. Allah ismi, Medine’de inen ayetlerde, Mekke’de inen ayetlerden daha çok kullanılmıştır. Lafzayicelale Lafzatullah da denir.



lafzen rivayet

bk. rivayet.



lağv

1. Yararsız ve boş konuşma, hükümsüz ve asılsız söz söyleme, gereksiz iş yapma.

“Cuma günü hutbe okunurken yanınızdaki kimseye ‘sus’ bile diyecek olsanız lağv yapmış olursunuz…”

Hadis-i Şerif

2. İnsanın dünyasına ve ahiretine yararı olmayan veya zararlı olduğundan dolayı terk edilmesi gerekli olan boş şeyler.

İnsanları eğlendirmek için şaka da olsa yalan söylemek, lüzumsuz konuşmak ve dinen hoş görülmeyen uğraşlarda bulunmak lağv kabul edilmiştir.

“(Ahirette) kurtulacak olanlar sadece ve sadece müminlerdir. Onlar ki namazlarında alçak gönüllü bir duyarlılık içerisindedirler ve lağvdan yüz çevirirler.”

Kur'an-ı Kerim 23/1-3



la havle

Hz. Peygamber’in “Evrende mutlak anlamda gücün ve kuvvetin kaynağı yüce ve ulu Allah’tır.” anlamına gelen “La havle vela kuvvete illa billahi’l-aliyyi’l-azim.” biçimindeki övgü sözünün kısaltılmış biçimi.

Hz. Peygamber bu saygı ve övgü cümlesinin çokça okunmasını istemiştir. İnsan bu sayede kendi konumunu hatırlar ve Allah’la sürekli iletişim kurar. Kültürde bir sıkıntı, bir bela anında, sabrın tükendiğini göstermek için söylenir.

“La havle vela kuvvete illa billahi’l-aliyyi’l-azim’ cennetin hazinelerinden bir hazinedir.”

Hadis-i Şerif



lahik

1. Yetişme, ulaşma, yakalama, katılma.

2. Namaz kılmaya imamla başladığı hâlde unutma, uyku, gaflet, abdestinin bozulması veya herhangi bir özür sebebiyle namaza ara vererek namazının bir kısmını imam ile birlikte kılamayan kimse.



lahn

1. İma, dokundurma (tariz) ve kinaye gibi örtülü anlatım.

“… Sen onları (münafıkları) yüzlerinden ve konuşmalarındaki lahndan tanırsın…”

Kur’an-ı Kerim 47/30

2. Hatalı okuma, hatalı konuşma, dil bilgisi kurallarında ve tecvitte hata yapma.

3. Sesi güzelleştirmek veya sese değişik bir biçim vermek amacıyla ezgili bir sesle Kur'an-ı Kerim okurken yapılan hata, yanlış okuma.

Kıraat bilginleri, namazda Kur'an-ı Kerim okurken aşırı derecede lahn yapmayı sakıncalı görmüşlerdir.

“Kur’an-ı Kerim okumayı öğrendiğiniz gibi miras paylaşım ilmini, sünnetleri ve (nelerin) lahn olduğunu öğrenin (ki lahn yapmayasınız.)”

Hz. Ömer

Lailaheillallah

“Allah’tan başka hiçbir tanrı yoktur.” anlamına gelen ve İslam inancının temeli olan “kelimeitevhit.”

Kelimeitevhidin tamamı “La ilahe illallah Muhammedün Resulullah”tır. Dolayısıyla Hz. Muhammed’in elçiliğini kabul etmeyen kimsenin tevhit inancı tam değildir. Onun peygamberliğini kabul etmeyen mümin sayılmaz. Kelimeitevhit, Hz. Muhammed’in peygamberliğine kesin olarak inanmakla tamamlanır. Çünkü Kur'an-ı Kerim, Allah ile elçileri arasında iman bakımından ayrım yapmayı yasaklamakta, bu ayrımı yapanları Müslüman olarak kabul etmemektedir. (Kur’an-ı Kerim 4/150-151)

“Çokça ‘Lailaheillallah’ diyerek imanınızı yenileyiniz.”

Hadis-i Şerif

“Kim, anlamını bilerek Lailaheillallah derse cennete girer.”

Hadis-i Şerif

lakap

1. Kişinin özel isminden ayrı olarak takılan övgüye veya yergiye işaret eden bir isim ya da sıfat.

“Ey iman edenler! Hiçbir toplum (başka) insanları alaya alıp küçümsemesin. Belki o (alay edip küçümsedik)leri kendilerinden daha hayırlı olabilirler ve hiçbir kadın da (başka) kadınları (küçümseyip alaya almasın); alay edilenler alay edenlerden daha hayırlı olabilirler. Hiçbiriniz başka birini karalamasın, birbirinizi (yaralayıcı, incitici) lakaplar ile aşağılamayın…”

Kur'an-ı Kerim 49/11

2. Bir insanın veya kabilenin adının benzerlerinden ayrılması için sonradan verilen ad.



lanet

1. Uzaklaştırma, kovma.

2. Beddua etme, hakaret, sövüp sayma, gazap etme, buğzetme, ilenç.

“Ben çokça lanet eden bir peygamber olarak gönderilmedim.”

Hadis-i Şerif

3. Allah’ın, kişiyi bağış, merhamet ve nimetlerinden uzak tutması.

“Namuslu, hiçbir şeyden habersiz mümin hanımlara zina iftirasında bulunanlar dünyada da ahirette de lanete uğramışlardır. Onlar için büyük bir azap vardır.”

Kur’an-ı Kerim 24/23

4. Allah’ın kişiyi hayırdan ve rahmetinden yoksun bırakması.

“Biz kitapta açıkça belirttikten sonra indirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayeti gizleyenler var ya, işte onlara hem Allah lanet eder, hem de bütün lanet ediciler lanet eder. ”

Kur'an-ı Kerim 2/159



Lat

İslam öncesi dönemde Arapların en çok saygı duyduğu putlardan biri.

Cahiliye döneminde, Lat putuna Taif kentinde oturan Sakif kabilesi özel bir önem vermiştir. Beyaz bir kaya parçası olan bu putun altındaki çukurda kendisine sunulan hediyeler korunmuştur. Arabistan’ın değişik yerlerinde bu put için sunak yerleri yapılmıştır. Taif kenti Müslümanlarca ele geçirilince bu put ortadan kaldırılmıştır.



Latif (el-Latif)

“Her şeyi bütün incelikleri ile bilen, bütün yarattıklarına en kibar bir biçimde davranan, kullarına sürekli merhamet ve lütufta bulunan, insanların ihtiyaçlarını anında bilip onlara sayısız nimetler veren.” anlamında Allah’ın esmayıhüsnasından biri.

“Yaratan Allah (yaratmış olduğu varlıkların ihtiyaçlarını, gizli ve açık her şeylerini) hiç bilmez mi? O Latif ve Habir’dir.”

Kur'an-ı Kerim 67/14



lebbeyk

bk. telbiye.



ledünni ilim

Kişinin herhangi bir çabayla; okumak, araştırmak ve tefekkürle elde etmeyip Allah tarafından bağış olarak kendisine verilen ilim, vehbi ilim.

Tasavvuf kaynakları, ledünni ilmin düşünce ve davranışları Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber’in sünnetine uygun düşen Allah’ın sevgili kullarına verilebileceğini savunmuşlardır. Fakat bu ilmin, Kur’an-ı Kerim ve sünnetle uyum içerisinde olması gerekir. Kur’an-ı Kerim’e ve sünnete aykırı olan bir ilme ‘ledünni ilim’ denilemez.

Bu gelen ilmi ledün sultanıdır.

Bu gelen tevhidü irfan kânıdır.

Süleyman Çelebi



Lehep Suresi

bk. Tebbet Suresi.



Levhimahfuz

Tüm varlıklar ve olaylarla ilgili Allah’ın takdirinin ve bilgisinin kayıtlı olduğu ve nasıl olduğunu insan aklının kavrayamayacağı Allah katındaki kitap.

“(Kur'an onların söylediği gibi bir söz değil) O, şerefli bir Kur'an’dır. Ve o Levhimahfuz’da (yazılı)dır.”

Kur'an-ı Kerim 85/21-22



Leyleyiberat

bk. Berat Gecesi.



Leyleyikadir

bk. Kadir Gecesi.



Leyleyimirac

bk. Miraç Gecesi.



Leyleyiregaip

bk. Regaip Gecesi.



Leyl Suresi

Kur'an-ı Kerim’in doksan ikinci suresidir. Mekke’de inmiştir. Yirmi bir ayettir. Adını birinci ayette geçen ve “gece” anlamına gelen “leyl” kelimesinden almıştır.

Sureye, Allah’ın yaratmış olduğu gecenin ve gündüzün ve içerisindeki varlıkların önemine dikkat çekilerek başlanır. İnsanın yapmış olduğu çalışmalardan bahsedilir. Yapılan çalışmaların amacına ve Allah katındaki değerine göre insanın cennetlik veya cehennemlik olacağı vurgulanır. Mekke’deki fakirlere karşı zenginlerin duyarsız davranışları kınanır. Bu çerçevede cimrilik yapan insanların tasviri yapılır. Başkalarına karşı cimri davrananları Kur'an-ı Kerim bedbaht, yalancı, hakikate karşı sırtını dönen kimseler olarak tanıtır. Cömertlik yapan ve fakirlere karşı merhametli olanlar ise, Allah yolunda mallarını veren, verdiklerinde yalnız Allah’ın rızasını arayan ve ibadetlerinde bilinçli insanlar olarak övgüyle anlatılır. Allah’ın, inancıyla davranışları arasında uyum bulunan müminleri hem bu dünyada hem de ahirette hoşnut edeceğini bildiren ayetle sure son bulur.



Lihyeyişerif

Hz. Peygamber’in saç ve sakalından alınıp korunan ve ülkemizde mübarek gün ve gecelerde Müslümanların ziyaretine açılan saç ve sakal telleri.



Livayişerif

Hz. Muhammed’in savaşlarda ordu komutanlarına verdiği sancak, bayrak.

Livayişerif, Topkapı Sarayı’nın Mukaddes Emanetler Bölümünde korunmakta olup eskiden savaşlarda açılır, savaş bitince katlanıp tekrar yerine konurdu.



Livayihamd

Mahşer günü Hz. Muhammed’in kendisine iman eden müminleri korumak için altına alacağı manevi sancak.

Dini kaynaklarda, Livayihamd’ın altına girip Hz. Peygamber’in himayesini elde edebilmek için kişinin Müslümanca bir hayat sürüp yaşantısında Hz. Muhammed’i örnek alması ve Müslüman olarak vefat etmesinin zorunlu olduğu haber verilmiştir.

“Övünmek için söylemiyorum! Kıyamet gününde ilk diriltilecek benim. İlk şefaat isteyen ve şefaati kabul edilen benim. Livayihamd benim elimde olacaktır.”

Hadis-i Şerif

lohusalık

Kadınların doğum yapmalarından itibaren en az bir, en fazla kırk gün süre ile rahimlerinden gelen kana bağlı olarak ortaya çıkan özel bir durum, nifas hâli.

Kadınlar, lohusalık süresince namazlarını kılamaz, Kâbe’yi tavaf edemez, oruç tutamazlar. Oruçlarını lohusalık hâli bittikten sonra uygun bir zamanda kaza ederler. Kadınların, lohusalık döneminde dua etmelerinde herhangi bir sakınca yoktur. Lohusa hâlindeki kadınlar kocalarıyla cinsel ilişkide bulunamazlar.



Lokman

Kur'an-ı Kerim’de kendisine ilim ve hikmet verildiği açıklanan fakat bir veli mi yoksa peygamber mi olduğu belirtilmeyen büyük bir şahsiyet.

Adı, Lokman b. Âd’dır. Kur'an-ı Kerim’de örnek bir kişi olarak sunulmuştur. Çok uzun bir ömür yaşadığı söylenmiştir. Hikmetli söz söylemesiyle meşhur olmuştur. Eyüp Peygamberin kız kardeşinin veya teyzesinin oğlu olduğu rivayet edilmiştir. Davut Peygamber zamanına yetişip ondan ilim öğrendiği, fetva verdiği ve Hz. Davut’un yardımcısı olduğu nakledilmiştir. Kur'an-ı Kerim’deki Lokman Suresi’nin on iki ile on dokuzuncu ayetleri arasında onun bilgisinden, çocuk yetiştirme konusundaki öğütlerinden bahsedilmiştir.

Lokman, kendisine verilen bilgi ve hikmetin yanında hekimliğin de atası olarak tanınmıştır. Bütün bitkilerin özünü bildiği ve bu bitkilerden dertlere deva olacak formüller ürettiği haber verilmiştir.



Lokman Suresi

Kur'an-ı Kerim’in seksen birinci suresidir. Mekke’de inmiştir. Otuz dört ayettir. Adını, sure içinde oğluna yaptığı öğütleri anlatılan Lokman adlı ilim ve hikmet sahibi şahıstan almıştır.

Sureye, Kur'an-ı Kerim’in özellikleri anlatılarak başlanır. Daha sonra da bu kitaba iman eden müminlerin namaz kılmak, zekât vermek, ahirete inanmak gibi güzel özelliklere sahip oldukları bildirilir. Kur'an-ı Kerim’i bir eğlence gibi değerlendiren, onun getirdiği gerçeklere sırt çeviren müşriklerin çirkin davranışlarına yer verilir. Müşriklere, Allah’ın evrende yarattığı mucizeler hatırlatılarak iman etmeye davet edilirler.

Surede, kendisine ilim ve hikmet verilen Lokman’ın oğluna vermiş olduğu öğütler, çocuk eğitiminde bir model olarak sunulur. Bu çerçevede Lokman, oğluna, Allah’a şirk koşmamasını, yalnızca Allah’a ibadet etmesini, Allah’a isyan içermeyen konularda anne ve babasına saygılı olmasını, iyi insanlarla dostluk yapmasını, namazını kılmasını, Allah’ın emirlerini başkalarına anlatmasını, kötülükleri engellemesini, başına gelen musibetlere sabretmesini, insanları küçük görmemesini ve alçak gönüllü olmasını öğütler.

Surede, Allah’ın yer ve gökte yaratmış olduğu varlıkların önemine dikkat çekilir. Allah’ın sadece varlığını kabul edip birliğini kabul etmeyen Mekke müşrikleri uyarılır. Allah’ın varlığıyla beraber yaratma ve emretmede de bir olduğunu kabul etmeleri emredilir. Allah’ın ilminin ve kudretinin sonsuzluğu vurgulanır. Gaybı yalnızca Allah’ın bildiğini haber veren ayetlerle sure son bulur.



Luka İncili

Yirmi dört bölümden oluşan, Pavlus’un arkadaşı olan Luka tarafından yazılan ve Hristiyan dünyasında meşhur olan İncil.

Luka, Havari olmayan Pavlus ile beraber çalışmış ve onun etkisinde kalmıştır. Bu İncil genellikle Hz. İsa’nın hayatından ve dinî öğretilerinden bahseder. Hristiyan dünyasında yüzlerce İncil yazılmış; M.S. 325 tarihinde toplanan İznik Konsili’nde yalnızca dört İncil kabul edilmiştir. Luka İncili de kilisenin kabul ettiği dört İncil’den biridir.



Lut Peygamber

Kur'an-ı Kerim’de adı geçen peygamberlerden biri.

Lut Peygamber, Hz. İbrahim’in kardeşinin oğludur. Peygamberlik görevini Filistin topraklarındaki Sedum şehrinde yapmıştır. Buranın halkının her türlü ahlaksızlığı yapan ve eşcinsel ilişkilerde bulunan kişiler oldukları rivayet edilmiştir. Lut Peygamber de en büyük mücadeleyi eşcinsellere karşı vermiştir. Ondan, Kur'an-ı Kerim’de yirmi yedi yerde bahsedilmiştir.

Surede, Lut Peygamber hüküm vermedeki üstünlüğü, ilmi ve salih bir peygamber olmasıyla övülmüştür. Tüm uyarı ve gayretine rağmen ahlaksızlıktan vazgeçmeyen kavmi ilahî cezaya çarptırılmıştır. Kur’an-ı Kerim’de, Lut Peygambere inanan çok küçük bir grubun dışında bütün sapıkların helak olduğu haber verilmiştir.



lütuf

1. Bağış, iyilik etme, yardımda bulunma.

2. Nazik ve merhametli davranma.

3. Kulu, Allah’ın af ve rahmetine yaklaştıran, günahlara düşmekten uzaklaştıran her türlü ilahî yardım.

“Hiç kimse Allah’ın lütfu olmadan cennete giremez.”

Hadis-i Şerif

4. İnsanın özgür bir biçimde Allah’a iman edip onun emirlerine uymasını kolaylaştıran ilahî fiil, Allah’ın yardımı.